İZMİRLİ YILMAZ
Meslektaşımız
Aylin Engin 10 yıl önce
Yılmaz Özdil’le yaptığı röportajına
şöyle başlamıştı;
‘’Onu hepiniz tanıyorsunuz, çoğunuz ona
hayransınız, kiminiz yazdıklarını okurken
gülümsüyorsunuz, kiminizse ‘aklınızdan
geçenleri kâğıda döktüğü’ için seviniyorsunuz.
Bir avuç sözcükle her şeyi anlatan başarılı
bir gazeteci ve kesinlikle çok zeki biri!’’
Sonra da onun ‘’Tesadüfen gazeteciliğe başladığını’’,
‘’ Duygusal olmadığını ama duygulu
olduğunu söylediğini’’, ‘’İzmir ve Göztepe aşkını’’,
‘’İş dışı yaşamını’’,
‘’Aldığı tehditler karşısındaki tavrını ‘’ anlatmış,
sonra da sormuştu,
‘’Kitap yazmayı ya da şimdiye dek yazdığınız
köşe yazılarından bir derleme yayınlamayı düşünüyor musunuz?’’
Yanıtı şöyleydi Yılmaz’ın;
‘’Bu konuda çok talep var.
Doğrusunu isterseniz, ben her gün yazı yazmaya
dahi üşenen biriyim. Kitap yazmaya da çok üşeniyorum. Ama bunca talepten kaçamayacağız sonuçta...’’
Evet, üşengeç Yılmaz Özdil(!) peşpeşe;
‘’İsim Şehir Hayvan’’, ‘’İsim Şehir Bitki’’, ‘’Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda’’, ‘
’'İsim şehir Artist’’, ‘’Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda’’, ‘’Kadın’’, ‘’Adam’’ ve ‘’Sen Kimsin?’’i yazdı.
Sonra "Mustafa Kemal", ardından da "Son Cüret"...
Hepsi de ‘’En Çok Satılanlar’’a aboneydi.