OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E FOÇA’DA TUZ TİCARETİ*
ONUR ÇALIK*
Tuz dünyanın her yerinde önemli bir beslenme, sanayi ve ticaret maddesi olmuştur. Tuz, insanlık tarihi boyunca yaraları iyileştirmek, yemekleri tatlandırmak, dezenfektan olarak, yiyecekleri korumak gibi çeşitli amaçlar için kullanılmıştır.[1] Tuz, Avrupa ülkelerinde önem gören ticari bir meta olmuştur. Akdeniz’de tuz ticareti yapan tekneler gümrük vergisinden muaf tutulmuşlardır. Tekne sahiplerine ise taşıma bedeli olarak tuz verilmiştir.[2] Özellikle XV. ve XVI. yüzyıllarda Akdeniz’deki artan ticari canlılıkta, tuz ticaretinin rolü oldukça önem teşkil etmiştir. Osmanlı Devleti’nde tuzun üretilmesi, taşınması ve ticareti hususlarında kurallar konmuştur. Osmanlı Devleti Dönemi’nde tuz genel olarak sütten üretilen gıdalar, balıklar, deriler, sebze ve
Çamaltı tuzlası Abdülmecit zamanında özelleştirilmiştir. Buradan çıkartılan tuz develer ve at arabaları aracılığıyla Foça’ya ulaştırılmaktadır. Foça haricinde Balıkesir, Aydın ve Afyon bölgelerine tuz gönderilmiştir.[13]1870’lerin sonu 1880’lerin başına doğru Osmanlı Devleti dış borçlarını ödeyemez duruma gelmiştir. 1881 yılında dış borçlar için alacaklıların vekilleri İstanbul’a davet edilmiştir. Bunun sonucunda “Muharrem Kararnamesi” imzalanmıştır(20 Kasım 1881). Kararnameye göre maliye nezareti haricinde borçlar için ‘’Düyun-ı Umumiye İdaresi’’ kurulmuştur. Alacaklı devletler olan İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İtalya, Avusturya- Macaristan bu idare ile alacaklarını temin etmeye çalışmışlardır. Osmanlı Devleti Düyun-ı Umumiye İdaresinin emrine devlet tekelinde olan birçok gelir kaynaklarını vermiştir. Bunların arasında ‘’Tuz İnhisarı’’ da yer almıştır.[14]
Foça’nın 14 deniz mili güneyinde Gediz Nehri’nin ağzıyla İzmir arasındaki Çamaltı ve Ada yataklarında 52 adet tuzla bulunmaktaydı. Düyun-ı Umumiye İdaresi’ne ait olan tuzlalar Karavokire ailesi tarafından kiralanmıştır. Tuzlaların tamamında yılda 250 bin Osmanlı lirası üretim yapılmıştır. Tuzun üretildiği tuzlalardaher bir tuzla için iki-üç adet yel değirmeni bulunmaktadır. Yel değirmenleri vasıtasıyla deniz kıyısındaki kuyulardan çekilen su havzalara aktarılmış, Ağustos ayında güneş, su ve meltem yardımıyla buharlaşan tuz kristalleşip kalınlaştığında kazmalarla kırılarak yün çuvallara doldurulmaktaydı. Ağustos ayı içinde Eski Foça’ya Türk ve Rum işçilerin gelmesi, işgücünü kaza merkezinde yaşayanların karşılayamadığını göstermiştir. Hasat için çalışan işçilerin sayısı 1500’ün altına düşmemiştir. Özellikle Çamaltı ve Ada tuz yataklarında çalışan işçiler genellikle denizci değil, köylü işçiler olmuştur.[15] Tuzlalardan taşınan tuz sadece kara yolu ile değil, deniz yoluyla mavnalar aracılığıyla da Foça limanına taşınmıştır. Tuzun tuzlalardan develer ve at arabaları ile Foça iskelesine taşınması serüvenini 1900’lerin başında bu işi yapmış olan Stelyos Haralambos üzerinden Kemal Anadol “Büyük Ayrılık” kitabında ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır.[16] Genellikle taşımacılık işini Rum tüccarlar yapmışlardır. Daha sonraki dönemlerde Rum nüfusunun azalması ile birlikte bu işi Türkler yapmaya başlamıştır.
Foça limanı ihracat iskelesi olarak XIX. yüzyıl sonlarına doğru önemli ticaret kapasitesine sahip olmuştur. Henüz 1842-1849 yıllarında bile tuz getiren İngiliz gemilerin sekiz tanesinin Foça limanından kalktığı görülmüştür.[17] 1891-92 yıllarında 37 adet buharlı İngiliz bandıralı, 82 adet yelkenli Yunan bandıralı, 12 adet yelkenli Sisam bandıralı, 1 adet yelkenli İtalyan bandıralı yabancı gemilerin haricinde, 201 adet buharlı, 2 bin 309 adet yelkenli olmak üzere 2 bin 510 adet Osmanlı Devleti bandıralı gemi Foça limanını ziyaret etmiştir.[18] 1895 Aydın Vilayet Salnamesinde Hicri 1310(1892/1893) senesi zarfında Osmanlı, İngiliz, İtalyan ve Sisam bandıralı 363 vapur ve 2 bin 706 yelkenlinin Foça limanına uğradığı yazılmıştır.[19]
Eski Foça’da ihraç edilmek üzere tuzlalardan gelen tuzları depolamak için dört adet tuz deposu yapılmıştır. Depoların ikisi Büyük Deniz Limanı’nda, diğer ikisi ise Küçük Deniz Limanı’nda yer almıştır. Tuz depolarının ortak özellikleri kapılarının doğrudan rıhtıma açılması ve kıyıya paralel olmasıdır. Tuz ticaretinin ve ihraç edilmek üzere tuzun Foça limanından sevkiyatının somut örneği olan tuz depoları günümüze kadar varlığını sürdürememiştir.[20]
Tablo 1: 1893-1895 yılları arasında Foça’da tuz üretimi
Tuzlalar |
1893 |
1894 |
1895 |
Çamaltı Tuzlası |
55.000.000 (ton) |
23.669.197 (ton) |
33.669.197( ton) |
Ada Tuzlaları |
25.000.000 (ton) |
2.292.294 (ton) |
13.292.294 (ton) |
Aliağa Çiftliği Tuzlaları |
3.500.000 (ton) |
3.305.860 (ton) |
3.305.860 (ton) |
(1893-1895 Aydın Vilayet Salnamelerinden yararlanılmıştır)
“80 üçüncü maddede münderiç kanunun suret-i katiyede tekarrürüne kadar Osmanlı Düyun-ı Umumiye İdaresine ait olup Foça'da bulunan memlehaların işletilmesi hukuku bilcümle âlât ve edevat, makina ve berrî ve bahrî vasait-i nakliye dâhil olduğu halde hiç bir suretle tadil veya müdahaleye maruz kalmayacaktır. Bu müddet zarfında mezkûr memlehalardan istihsal edilen tuzun imali, harice şevki veyahut nakli için bir gûna rüsum ve tekâlif vazedilmeyecektir. Yunanistan idaresi İzmir ile altmış altıncı maddede musarrah arazide tuz istihlâkini tanzim etmek ve resme tabi tutmak hakkını haiz olacaktır. Fıkra-i anifede tayin edilen müddetin hitamında Yunanistan hükümeti bâlâdaki ahkâmın adili iktiza ettiği mütalâasında bulunursa Foça memlehaları imtiyazattan madut olarak bunlar hakkında dokuzuncu kısmın (mevad-dı iktisadiye) 312 inci maddesinde musarrah teminat, işbu muahedenin 8nci kısmının(mevad-dı maliye)
246 ncı addesinde musarrah ahkâm ihlâl edilmemek şartiyle tatbik edilecektir.”[28]
23 Eylül 1920 tarihinde tuz vergisinin artırılmasıyla alakalı kanun çıkarılmıştır. Bu kanuna göre tuzun kilogram fiyatı 3 kuruş olarak belirlenmiştir. Yeni Türkiye Cumhuriyeti, Lozan Antlaşmasıyla ekonomik gelişimini engelleyen sorunları çözmüş ve yapılan düzenlemeler neticesinde 1924 yılı bütçesinde tuz gelirleri 1 milyon 600 bin kuruş olarak belirtilmiştir.[29]
* Bu makale Onur Çalık, Cumhuriyet Döneminde Foça (1923-1938), İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2019, s.24-30, düzenlenmiştir.
* İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi.
[1] Süleyman Beyoğlu, “Osmanlı Devletinde “Tuz “a Dair Bazı Problemler (1914-1923)”, Tuz Kitabı, İstanbul: Kitabevi, 2004, s.201.
[2] Mehmet Demirtaş, “Osmanlı Devletinde Tuz Üretimi ve Dağıtımı”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, (2004), s.23,
[3] Beyoğlu, a.g.m. , s.201-202.
[4] Şevket Pamuk, Osmanlı İmparatorluğu’nda Paramın Tarihi, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt, s.46
[5] Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi Islahat Fermanı Devri(1861-1876), Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2003, s.228.
[6] Karal, a.g.e. , s.230.
[7] Beyoğlu, a.g.m. , s.202.
[8] Demirtaş, a.g.m. , s.25
[9] Beyoğlu, a.g.m. , s.205.
[11]Zeki Arıkan, Şap Ticaretinden Tuz Ticaretine Foça ve Mirası, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2016, s.25.
[12]Evliya Çelebi B. Mehemmed Zılli, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, (haz. Yücel Dağlı, Seyit Ali Kahraman, Robert Dankoff), İstanbul: Yapı Kredi, 2005, s.45-46.
[13] Vural Yiğit, Midilli’den Çıktık Yola, İstanbul: Ege Basım, 2012, s.160.
[14] Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi Birinci Meşrutiyet ve İstibdat Devirleri (1876-1907), Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2007, s.427-428.
[15] Engin Berber, “Mütareke ve Yunan İşgali Döneminde Foça Kazası”, Geçmişten Günümüze Foça Uluslararası Sempozyum Bildirileri, İzmir: Foça Belediyesi, 1996, s.40.
[16] Kemal Anadol, Büyük Ayrılık, İstanbul: Doğan Kitap, 2009, s.7.
[17] Numan Elibol, “Osmanlı Belgelerinde İngiltere’nin Karadeniz Ticareti 1842-49”, Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 33, (2015), s.51.
[18] Müjgân Bahtiyar Karatosun’ “XIX. Yüzyılda Ticaret Faaliyetlerinin Temsili Mekânları: Eski Foça’da Tuz Depoları”, Ege Mimarlık Dergisi, (2008), s.33.
[19] Salname-i Vilayet-i Aydın, (1313/1895) Hicri Senesi Def’a 16, s.259.
[20] Karatosun, a.g.m. , s.34.
[21] Salname-i Vilayet-i Aydın, (1301/1884) Hicri Senesi Def’a 6, s140.
[22] Salname-i Vilayet-i Aydın, (1311/1893) Hicri Senesi Def’a 14, s.214.
[23] Salname-i Vilayet-i Aydın, (1312/1894) Hicri Senesi Def’a 15, s.292.
[24] Salname-i Vilayet-i Aydın, (1313/1895) Hicri Senesi Def’a 16, s.175.
[25] Salname-i Vilayet-i Aydın, (1314/1896) Hicri Senesi Def’a 17, s.239.
[26] Salname-i Vilayet-i Aydın, (1326/1908) Hicri Senesi Def’a 25, s.380.
[27] Beyoğlu, a.g.m. , s.205.
[28] Nihat Erim, Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri, Ankara: Anlara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 1953, s.556-557.
[29] Beyoğlu, a.g.m. , s.207.
Ek alanı
28.05.2021 08:30:00